11 Kasım 2008 Salı

RESSAM BİLAL GENİŞ 94.NCÜ KİŞİSEL RESİM SERGİSİNİ AÇTI




RESSAM BİLAL GENİŞ 94.NCÜ KİŞİSEL RESİM SERGİSİNİ 10.11.2008 TARİHİNDE AÇTI

Bilal Geniş Resim Sergisi
Bilal GENİŞ1954 İÇEL GÜLNAR doğumlu olup, ilkokul Karacailyas Kasabası Orta ve Lise tahsilini Mersin Ticaret Lisesi'nde tamamlanmıştır. Daha okul yıllarında resim sanatına olan ilgisi 1975 yılında yağlı boya resim çalışmalarına başlamasına neden olmuştur.


01 Kasım 2008 16:01
Yorum Sayısı :0 Okunma : 14

BİLAL GENİŞ KİMDİR?

Bilal GENİŞ1954 İÇEL GÜLNAR doğumlu olup, ilkokul Karacailyas Kasabası Orta ve Lise tahsilini Mersin Ticaret Lisesi'nde tamamlanmıştır. Daha okul yıllarında resim sanatına olan ilgisi 1975 yılında yağlı boya resim çalışmalarına başlamasına neden olmuştur. Kendi kendini yetiştiren ender sanatçılardan birisi olan Sayın Geniş, ilk kişisel sergisini 1976'da Mersin Festivali Sanat Etkinlikleri çerçevesinde açmış olup, halkın beğenisini toplaması üzerine içindeki doğa tutkusunu rengârenk tabiattan aldığı ilhamla tuvaline betimleyen sanatçı kendine has tarzı ile naif ve klasik ekole yakın anlayışla yaptığı tablolar öylesine canlı, öylesine sıcak ki izleyicileri büyüleyip, sanatseverlerin tablolarının ve hayal âlemin içerisinde kaybolup gitmesine neden olmaktadır.

RESİM YAPMAYA NE ZAMAN BAŞLADINIZ?

Çocukluk yıllarımdan beri resim yapıyorum fakat profesyonel olarak resim yapmaya 1972 yılında başladım. 1975’ten sonra karma sergilere katılmaya başladım. 1976’da ilk kişisel sergimi açtım. 1975–1980 arası profesyonel ressam olarak Mersin, Anamur, Antalya, Konya ve Ankara’da resim yapıp satmaya çalıştım. Ama o günün şartlarında beklediğimi bulamadım.

BUGÜNÜN ŞARTLARINDA?

Bugünün şartlarında yine yok. Çünkü krizin biri bitmeden diğeri başlıyor. 2002–2003 yıllarında süper derecede resim satıyordum. O zamanlar Enflasyon %60-70’ti ama şimdi enflasyon %0 tablo satışı sıfır. Yaklaşık 1,500 YTL masraf yaparak sergi açıyoruz ama hiçbir resmi satmadan sergiyi kapatıyor masrafları bile çıkaramıyoruz. Maalesef sanatın bu dalında ressamların elinden tutan bunlara destek çıkan hiç kimse yok. Bugün belediyeler festival etkinliğinde milyarları harcayarak ses sanatçılarını getiriyorlar. Ama bir ressam sergi açtığında davet edildikleri halde bırakın tablo almayı sergiye bile gelmiyorlar. İş adamları alacakları tablonun bedelini masraf gösterip vergiden düştükleri halde sanatçılara destek çıkmıyorlar. Bugün ressamların % 80’i açtır.

“Çulsuz Ressama Kız Verilmez “ BAŞLIĞI ALTINDA HABERİNİZ ÇIKMIŞTI. PEKİ, NEDEN ÇULSUZ RESSAM?

Ressamlar maddiyata şana şöhrete değer vermezler. Bu yüzden de yeri geldiği zaman inatla diretirler. Yağcılık yapmazlar, el pençe durmazlar, yalanı sevmezler, dobra dobradırlar. Genelde dürüstlerdir “istisnalar kaideyi bozmaz” tabi ve bu yüzden tablolarını satamazlar, sponsor bulamazlar. Genellikle hep açtırlar. Bu yüzden maalesef evi, arabası olmayana kız vermezler. Çünkü çulsuzlardır. Yıl 1976 bir kız sevdim, 3 yıl arkadaşlık yaptık ve evlenmeye karar verdik. Kızın babası çok zengindi bir trilyonerdi. Kızının evleneceği kişinin bir ressam olduğunu öğrenince küplere binmiş. Kızına bula bula çulsuz bir ressamı mı buldun demiş ve kızı 3 ay içerisinde Mersin’den kaçırarak Adana’da bir iş adamının oğlu ile evlendirmiş. Çulsuz ressama kız verilmez lafı da buradan geliyor.

BUGÜNE KADAR YAPTIĞINIZ ÇALIŞMALAR NELERDİR?

Bugüne kadar 92 kişisel sergi açtım. 560’ın üzerinde karma sergiye katıldım. Yapmış olduğum tabloların adedi ise 35 bini geçmiştir.

ÖDÜLLÜ ÇALIŞMALARINIZ OLDU MU?

Ödüllü çalışmalarım olmadı ama bir defa ödüllü yarışmaya girdim ve dönen dolapları öğrenince yarışmaya katılmaktan vazgeçtim.

HANGİ SEBEPTEN DOLAYI YARIŞMAYA KATILMAKTAN VAZGEÇTİNİZ?

Orada bulunan yönetim kurulu o yarışmada dereceye girecek olan yarışmacıları, ödül alacak olan yarışmacıların çok önceden tespit edilmiş olduğunu öğrendim. Bu yüzden de yarışmalara katılmaktan vazgeçtim. Benim en güzel ödülüm, yetiştirdiğim öğrencilerin bir yerlere gelerek, bir şeyler öğrenerek ressamlığa adım atmaları, sergi açmalarıdır. Ne kadar çok kişiye resim sevgisini aşılarsam toplum, daha çok sanata değer verir. İnsanlar sahtekârlıktan, vurgunculuktan, dolandırıcılıktan uzaklaşır. Sanata değer vermiş toplumlar bugün medeniyetin zirvesindedirler. Fransa sanatın beşiğidir. Fransa da bir ressam bir milletvekilinden daha değerlidir. Ama maalesef Türkiye’de sokaktaki çöpçü bile bir ressamdan daha değerlidir. Bunu sadece ressamlar için söylemiyorum. Şarkıcılar dışındaki tüm sanatçılar için konuşuyorum. Bugüne kadar ben hep kendi yağımla kavruldum. Bir tane sponsor bulamadım.

RESİM DIŞINDA NELER YAPIYORSUNUZ?

Aynı zamanda şiirde yazıyorum. Bugüne kadar yazdığım şiirler 3 bini geçti ama yine maalesef 100 sayfalık bir şiir kitabına 2 milyar para istiyorlar. Maddi durumun el vermediğinden bunları bastıramıyorum. Ama sanatçısına sahip çıkan devletler o kitaplara sponsor olup tam masraflarını karşılıyorlar.

YAKIN ZAMANDA SERGİ AÇMA DÜŞÜNCENİZ VAR MI?

Evet, 10 Kasım’da sergim var. Ben genelde sergilerimi; 23 Nisan, 29 Ekim, 10 Kasım, Anneler Günü, Babalar Günü Sevgililer Günü gibi özel günlere ithaf ederek, topluma resim sergisini aşılamaya çalışıyorum. 10 Kasım’a özel diye başlık atarım ama deniz resmide olur, manzara resmide olur, Atatürk resmide olur ama o güne mahsus bir şey çizmem.

RESİMLERDE VERMEK İSTEDİĞİNİZ MESAJ NEDİR?

Vermek istediğim mesaj sergidir.

RESİM TARZINIZ NEDİR? GENELLİKLE HANGİ RENKLERİ AĞIRLIKLI KULLANIYORSUNUZ?

İçimdeki duygulara, içimdeki fırtınalara göre bazen klasik, bazen naif, bazen de soyut resimler yapıyorum. Bütün renkleri severim ve hiçbir rengi ayrıt etmeden resme göre kullanırım. Her türlü, her tarzda resim yaparım. Çünkü sergiye gelen kişiler o sergide aradığını bulabilmeli. Klasik seviyorsa klasik tablosunu almalı. Sürrealist seviyorsa o sergide o tablosunu bulmalı.

RESİM KURSLARI VERİYOR MUSUNUZ?

Evet, atölyemde her türlü karakalem, suluboya, pastel ve yağlı boya kursları veriyorum. 48 öğrencim vardı fakat şuan 13’e düştü. Düşme sebebi de daha öncede dediğim gibi ekonomik durumların kötüye gitmesi krizdir.

NEDEN RESİM YAPILMALI?

Stresten uzak kalmaları için resim yapmalıdırlar. Resim yaparlarsa tuvalin başına geçtiklerinde tüm dünyayı unuturlar. Zihinsel olarak sadece resme adapte olurlar. Ruhsal bunalıma girdiklerinde doktora gidiyorlar ama asıl onun için en güzel ilaç resim yapmaktır.

BİLAL GENİŞİ TANIMAK

Bilâl Geniş Yoğurt Pazarında Z. Erdem İşhanı’nın bodrumunda gün ışığından mahrum atölyesinde resim çalışmalarını sürdürmektedir. Gülnar'ın bir köyünden yıllar önce gelmiş Mersin'e. Resim onun tutkusu çocukluğundan beri. Tuvallerini, boyalarını hep kendi yapmış. Yıllar önce üç tekerlekli el arabasına koyduğu resimleri ta Yenimahalle’nin yukarılarından sürüp getirerek şimdiki Atatürk evinin duvarının önünde halka sunar, durmadan resim yaparmış. Sanırım biraz muhasebeyle ilgisi de varmış ya hiçbir şey onun resim sevgisinin üzerine çıkamamış. Sonunda bu bodrum katında sanatını sürdürmeğe çalışıyor. Bilal’ın en büyük özelliklerinden biride çok sık sergi açmasıdır. Ayrıca öğrencilerinin- ki çoğunluğu bayanlardır-sergilerini açmaktadır. Batan ne diyor Geniş; "Onlar evlerinden kalkıp buralara geliyorlar. Boyayla, boya kokusuyla tanışıyorlar. Resim yapmağa çalışırlarken çevredeki galerileri dolaşıyorlar, kitapları karıştırıyorlar. Genellikle evli çoluk çocuk sahibi insanlar bu kadınlar. Yaptıkları resimlerle övünüyorlar, onları birilerine göstermek istiyorlar. Bu küçücük, mekânda sergi açılmasını abartıyorlar. Eşleri, arkadaşları akrabaları geliyor. Durgun suya atılan taşın halkalar gibi giderek çoğalıyorlar büyüyorlar.” Son karma sergisini 20 Mayıs'ta açtı Bilâl Geniş. Ancak davetiyesinde basit bir hata yaptı. O öğrencilerini gönüllendirmek için artık profesyonelmiş birkaç sanatçının özel koleksiyonunda bulunan resimlerimde sergiledi» Ancak davetiyede bunu belirtmediği için haklı olarak eleştiriler aldı. Bilâl Geniş "Ama mutlu oldular" diyor gülerek. İçtenlikle. Bilâl Geniş yaşamını ve ailesinin geçimini resme bağlamış. Resimleri çok değişik. Bir tasım resimleri tamamen Anadolu lokantalarında, kebapçı dükkânlarında gördüğümüz şeyler. Deniz, Dağ Mehtap gibi şekerli şeyler. "Adam lokantasına poster yerine resimleri asıyor az şey mi? Bir bakıma sanata katta değil mi? O insanlara birkaç milyara resim aldatamazsınız, ama bunları alabiliyorlar." diyor Bilâl Geniş. Diğer çalışması ise dışa vurumcu, soyut figüratif şeyler. Bazıları çok ta güzel. Bu resimleri yaparken kimseden etkilenmiyor ve öğrencilerini bu yöne kesinlikle yönelmiyor. Şu geçim derdi olmasa, varidatlı babası, anası, hanımının malı mülkü olsa o karanlık dehlizden çıksa sanrım ki birçok kişiyle âşık atacak kadar güzel yapıtlar verecektir.

Röp. Funda Diken

Hiç yorum yok: